http://sanatvetasarim.com/index.php/sanatvetasarim/issue/feed Uluslararası Sanat Tasarım ve Eğitim Dergisi 2022-12-28T15:08:33+03:00 Gultekin Erdal gultekinerdal@uludag.edu.tr Open Journal Systems <p style="font-weight: 400;">Bursa Uludağ Üniversitesi TBMYO Tasarım Bölümü Grafik Tasarım Programı bünyesinde 2020 yılında yayın hayatına başlayan Uluslararası Sanat Tasarım ve Eğitim Dergisi yılda 2 defa yayımlanır. Tasarım dergisi her yılın 20 Mayıs ve 20 Kasım aylarında online olarak yayımlanır. Makalelerin tamamı derginin internet adresinden http://sanatvetasarim.com online olarak ücretsiz okunabilir, makaleler indirilebilir. ULUSLARARASI SANAT TASARIM VE EĞİTİM DERGİSİ (USTAD), gerekli gördüğünde özel sayı çıkartarak alanında, yurt içi ve yurt dışında söz sahibi olmuş, saygınlık kazanmış bilim ve sanat insanlarına şükranlarını sunmayı hedefler. Bu konuda karar ve yetki bilim ve yayın kuruluna aittir.</p> <p style="font-weight: 400;">USTAD, akademik ve ücretsiz bir dergidir.</p> http://sanatvetasarim.com/index.php/sanatvetasarim/article/view/5 Jules Chéret’nin Kadınları (Chérette) 2022-12-05T12:46:11+03:00 Gültekin Erdal gultekinerdal@uludag.edu.tr <p style="font-weight: 400;">The French art of the late 19th century is one of the most studied subjects, but posters, one of the most prominent phenomena in the visual culture of the 1890s, have remained on the fringes of art history and have not been studied much. The creators of the poster, such as Henri de Toulouse-Lautrec (1864–1901) and Jules Chéret (1836–1932), argued that they represented opposing views of modernity and that these evoked different responses to industrialization, commodification, mass culture, and urban life. The most prominent representative of this is Jules Chéret, who is remembered for the female figures on his posters. Even the phrase "Women of Chéret" (Chérette) can be accepted as a direct response to this mass and urban life. This article's subject is that Chéret, who reveals the women's melancholy and creates a realm of pleasure with the dresses she paints on her posters, is both protested and followed by the women of the city. The women of Chéret became the fashion icons of the period, but on the other hand, they were also targeted with the stamp of aşüfte. However, women are like monuments of freedom in society. Women who are self-confident, able to move freely, work and look happy should be considered the mirror of that society's modern face. Seeing women so happy and self-confident in art, literature, folk music and mania, and folkloric dance can summarize society's cultural and modern structure. The women of Chéret are the documents that reveal the modern urban life of the period.Starting with the images of women figures in Chéret's posters, it can be said that France kept the contemporary and modern life although economic problems in that time. Especially, figures of dancing women with free, self-confidence, comfortable, happy and modern clothing had been became the mirror of society.</p> <p style="font-weight: 400;">&nbsp;</p> <p style="font-weight: 400;">Based on the images of women reflected in the posters of Chéret, it can be said that France preserved its contemporary and modern life in its period despite its economic difficulties. Especially the dancing woman has become the mirror of her society with her free, self-confident, comfortable, happy, and modern clothing.</p> <p style="font-weight: 400;">This study discusses the signs of freedom and happiness of the dancing female figures in the famous French poster artist Jules Chéret's posters. It has been researched how the incredible potential in the facial and body expressions, clothes, decollete, and even the energy of the female dancer figures, famous as Chérette, has changed Parisian women in particular. It is revealed how Chérette, which caused strong reactions at first, later pioneered Parisien fashion. In this study, the importance of art in our lives was emphasized, the contributions of Chéret to his period were discussed, and the positive changes in poster art were examined.</p> 2022-12-20T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2022 ULUSLARARASI SANAT TASARIM VE EĞİTİM DERGİSİ http://sanatvetasarim.com/index.php/sanatvetasarim/article/view/6 Musul İstanbul Bağdat Arasında Bir Müzik Köprüsü Musullu Hafız Osman 2022-12-07T14:34:39+03:00 Türkan Uymaz turkanuymaz@gmail.com <p style="text-align: justify;"><span style="font-size: 9.0pt;">Tasavvuf, edebiyat, musiki ve kıraat ilimlerinin birbiriyle olan organik bağının önemli bir temsilcisi olan Hafız Osman Efendi, İstanbul ve Arap ülkeleri arasında müzikal etkileşimi sağlamış önemli bir figürdür. Araştırmalarımız neticesinde Musullu Hafız Osman hakkında yazılmış müstakil bir akademik makaleye rastlanılamamıştır. Görme engelli, farklı kültürde yetişen, farklı bir millete mensup bir birey olarak Osman Dede’nin Türk musikisine hizmetleri ve önemi vurgulanarak, hayatına dair anekdotlarla başarılarının günümüz sanatkârlarınca anlaşılması ve çok yönlü kimliği ile ortaya koyduğu çalışmalarının tanıtılması amaçlanmıştır. </span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size: 9.0pt;">Musullu Hafız Osman Efendi’nin yaşadığı dönem, sanat çevresi, hocaları, talebeleri, seyahatleri incelenmiştir. Bu incelemeler neticesinde Hafız Osman’ın Türk müzik kültürüne etkileri saptanmıştır. Bu makalede ortaya konan bilgiler Osman Dede’nin sanatkâr ve münevver kimliğinin, manevi olgunluğunun, eserlerinin, geliştirdiği kendine has musiki icra üslubunun, mücadeleci ve azimli yönlerinin gelecek kuşaklara örnek olması bakımından önem taşımaktadır.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size: 9.0pt;">Musullu Hafız Osman özelinde Türk müziği eğitiminde sağlam bir ekolden gelen ve meşk sistemiyle yetişen sanatkârların geldiği nokta vurgulanmıştır.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size: 9.0pt;">Hafız Osman Efendi, Türk müziğiyle Arap müziği arasında bir köprü olduğu kadar, Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçiş döneminin de sanatsal simgelerindendir. Bu sancılı dönemin şartlarına rağmen ne kadar üretken ve azimli bir sanatkâr olduğu ortaya konmuştur. </span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size: 9.0pt;">Musullu Osman Efendi, musiki ve kıraat ilimlerinde taklitten tahkike bir yol olduğunun ispatı olan müzik üstatlarındandır. Bu makalede, taklit ve özenti aşamasında kalmadan kendi müzikal kimliğini keşfetmenin, geleneğe bağlı kalmak suretiyle, bir tekrarcı olmadan, geleneği içinden yenileştiren, kendine has bir üslup geliştirmenin mümkün olduğunu göstermesi bakımından Musullu Osman Efendi’nin önemli bir örnek olduğu anlatılmıştır.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size: 9.0pt;">Osman Efendi, türü ayırt edici üslubun da en önemli temsilcilerindendir. Arap kökenli olmasına rağmen bestelediği Türk musikisi eserlerinde klasik Türk musikisi geleneğine bağlı kalmıştır. Ama Musul’da yaptığı müziklerde tam bir Arap müzisyen olmanın hakkını vermiştir. Kur’an-ı Kerim okuyuşunda da Musul’da bu konuda son derece usta bir eğitimci haline gelmiş olmasına rağmen, İstanbul usulü Kur’an tilavetini öğrenecek ve benimseyecek kadar bulunduğu kültüre sevgi ve saygı duymuştur. Bu hususun da; Türkiye’de yetiştiği halde, Arap üslubuna özenip İstanbul usulü Kur’an tilavetini reddeden bazı hafız adayları tarafından örnek alınması gerektiğinin anlaşılması hedeflenmektedir. Çünkü her kültürün genetik kodlarla, toplumsal karakteriyle, estetik algısıyla, milli musikisiyle, dili, konuşma tavrı ve ağız yapısıyla şekillendirdiği sosyal ve bilişsel kendine has dil ve müzik geleneği olmalıdır.</span></p> 2022-12-20T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2022 ULUSLARARASI SANAT TASARIM VE EĞİTİM DERGİSİ http://sanatvetasarim.com/index.php/sanatvetasarim/article/view/7 Nizâmî Gencevî, Hâcû-yi Kirmâni, Nizâmî Gencevî konusu ve Hâcû-yi Kirmâniˋnin Kemâlnâme mesnevisi 2022-12-13T08:52:14+03:00 Zahra Allahverdiyeva zahra.allahverdiyeva@mail.ru <p>Doğu edebiyatında epik şiirin gelişimi, aynı zamanda Nizâmî Gencevî “Hamse”sinin etki alanının incelenmesi, edebiyatşinaslığın güncel sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Sorunun teorik yönleri, yirminci yüzyılın temel bilim alanlarından biri olarak her zaman ilgi odağı olmuştur. A.Y.Krımski, Y.E.Bertels, V.M.Jirmunski, F.Köprülü, A.Sırrı Levend, H.Araslı, M.Mübariz, G.Aliyev, R.Aliyev, R.Azade, G.Begdeli, Halil Yusifli, N.Araslı, İ.Hamidov, T.Kerimli, M.Kazımov, A.B. Kudelin, A.V.Mihaylov, M.Y.Borev&nbsp; ve diğerleri bu alanda önemli bilimsel ve teorik görüşlerde bulunmuşlar.</p> <p>Sunulan makalede, Nizâmî edebî mektebinin devamcısı, XIV. yüzyılın ünlü filozof şâiri Hâcû-yi Kirmâniˋnin&nbsp; “Hamse”sindeki “Kemâlnâme” mesnevisi incelenmektedir. Araştırmalar, Hâcû-yi Kirmâni&nbsp; “Hamse”sinin, Azerbaycan şiir ekolünün büyük temsilcisi olan Nizâmî Gencevîˋnin hümanist fikir ve sanatsal üslûp özelliklerinin yeni ortaçağ dönemine uygun modern bir devamı olduğunu göstermektedir.</p> <p>Eser 12 bölümden oluşarak: münacat, naat, şâirin akıl hocası Ebû İshak Kâzerûnîˋnin methi, seyru süluk, sâlikin sonsuz dünyaya geçişi, sâlikin 4 öge ‒ su, toprak, rüzgar ve ateşle mükâlemesi, ateşle diyalogunda yaşam dünyasına işaret etmek, seyru süluk yolculuk yapmak, nihayete eren dünyadan sonsuz dünyaya geçiş, avcı kalplerin beyanı, suskunluğun erdemi ve özellikleri, Aristotelesˋin hikâyesi, zamanın hakikatsizliği, Emîrüˋl-müˋminîn Hz. Ali ile savaşı, genç Gazi ve Rum imparatorunun kızı, Hasan Basrîˋnin, İbrahim Edhemˋin, Sultan Mahmud Gaznevî ve Hindistan kralının oğlu, Îmam Gazzâlî ve kardeşinin, Hızırˋa her zaman hasret duyan kralın hikâyesi, sözün önceliği yani Allahˋa bağlılık ve anlam üzerine özel başlıklar, diğer ilginç kısımlar Hâcû-yi Kirmâniˋnin&nbsp; zengin ideolojik ve felsefi görüşlerini, sanatsal gücünü yansıtmaktadır. Eserin sonunda Ebû İshak Cemâleddinˋin İncuˋyu övmesi, oğlu Mucireddin Ebû Saîd Aliˋnin nasihati ve kitabın tamamlanması ile ilgili bölümler Hâcû-yi Kirmâni yaratıcılığının mükemmel sanatsal ve felsefi özelliklerini göstermektedir.</p> <p>Yazıda, Hâcû-yi Kirmâni “Hamse”sinin henüz tam olarak çalışılmamış “Kemâlnâme” adlı felsefi içerikli didaktik eseri, incelemeye dahil edilmiştir. Burada şâirin tarihî ve felsefi meseleler, aynı zamanda şâirin şiirle ilgili araştırmaları ele alınmaktadır</p> 2022-12-20T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2022 ULUSLARARASI SANAT TASARIM VE EĞİTİM DERGİSİ http://sanatvetasarim.com/index.php/sanatvetasarim/article/view/11 Video Oyunlarında Kadının Değişen Temsili: Yenilikçi Damsel in Distress Tasvirleri 2022-12-28T15:08:33+03:00 Alper Çetin alpercetin@uludag.edu.tr <div> <p class="Normal1"><span class="markedcontent">Video oyunlarında kadının yetersiz temsilini ele alan çok sayıda araştırma literatürde mevcuttur. Bu araştırmalar, video oyunlarında kadın karakterlerin az sayıda ve genellikle yardımcı rollerde olması, sadece cinsel çekiciliklerinin ön planda tutularak başroldeki erkek karakterin ödülü olarak kurtarılmayı veya talep edilmeyi bekleyen pasif kişilikler olarak kurgulanması gibi bazı temel problemlere dikkat çeker. Fakat son yıllarda video oyun endüstrisinde kadının yetersiz ve basmakalıp temsilini değiştirme çabası da gözlemlenmektedir. Bu değişim çabasının bir yansıması olarak bazı video oyunlarında damsel in distress (başı dertte olan genç kadın) gibi en bilinen karakter arketipleri tekrar yorumlanmaya başlamıştır. Araştırmada damsel in distress arketipinin yenilikçi yorumlarını incelemek için amaçlı örnekleme yöntemiyle seçilen dört oyun ele alınmıştır. Amaçlı örneklemede araştırmacı, çalışmasında konu edindiği problemleri çözüme ulaştıracak zengin bilgi içeren örnek durumları seçmektedir. Seçilen dört oyun ise sırasıyla Braid, Grand Theft Auto IV, Hellblade: Senua’s Sacrifice ve Gris’dir. Dört oyunda da damsel in distress arketipinin ve bu arketiple bağlantılı anlatıların nasıl tekrar yorumlandığı betimsel analiz yöntemiyle açıklanmaktadır. Betimsel analiz yaklaşımına göre elde edilen veriler daha önceden belirlenen temalara göre özetlenerek yorumlanmaktadır. Analizde video oyunlarında yer alan yenilikçi damsel in distress anlatılarının, kadının yetersiz temsilini aşmaya yönelik olumlu mesajlar verdiği sonucuna ulaşılmıştır. Örneklemdeki oyunlar, kadın karakterlerin gerektiğinde yardım beklemeden tek başına mücadele edip mağduriyetten kurtulabileceğini göstermektedir. Ayrıca video oyunlarının, bir kadını damsel in distress konumuna sokan nedenleri sorgulatarak geleneksel anlatıların barındırdığı problemlere dikkat çekebildiği görülmüştür. Son olarak video oyunlarında bir damsel in distress’in başrolde olabileceği ve kadın karakterlerin ilgi çekici olması için fiziksel özellikleri üzerinden metalaştırılmasının gerekmediği de tespit edilmiştir.</span></p> </div> 2022-12-20T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2022 ULUSLARARASI SANAT TASARIM VE EĞİTİM DERGİSİ